Priştine Yunus Emre Enstitüsü’nün evsahipliğinde düzenlenen “ Yücelciler’i Anlamak” söyleşi programında, Yücelciler kimdir,neyi savundular, neden önemliler?. sorularından hareketle Eski Yugoslavya’daki o dönem Makedonya’da yaşayan Türklerin örf, adet, din ve dillerini komünist rejimden korumak için verdiği mücadelenin öncülerinden olan Yücel Teşkilatının 4 üyesinin idam edilişi yad edildi.
Dr. Fatih Kemik’in moderatörlüğünde tertiplenen söyleşide konuklar Prof. Dr. Azmi Özcan, Kuzey Makedonya Türk Milli Birlik Hareketi Genel Başkanı Erdoğan Saraç ve İHH Mütevelli Heyeti Üyesi Osman Atalay , Yücelciler kimdir, neyi savundular, neden önemliler? konuları üzerinde görüşlerini anlatarak, idam edilişinin üzerinden 77 yıl geçen Yücelciler’in, Eski Yugoslavya tarafından bir terör örgütü olarak suçlanmasına rağmen “Yücelciler hiçbir zaman bir terör örgütü değildi.” gerçeğini savundular.
Yücelcilerin modern zamanın Alperenleri olduğuna dikkat çekilen söyleşi programında Yücel Teşkilatı mensuplarının, Birlik Gazetesi, Üsküp Türk Radyosu, Türk Tiyatrosu, Şar Futbol Kulübü, Tefeyyüz İlköğretim Okulu gibi sanattan eğitime birçok alandaki oluşuma ön ayak olduklarına vurgu yapıldı.
ürklük davası Türklük uğruna canlarını feda eden Yücel Teşkilatı şehitleri anısına yapılan söyleşi programında, tarihi yaşatmanın, aynı zamanda geleceği de yaşatmayı ifade ettiğini belirten Prof. Dr. Özcan, “Yücelciler hareketi bizim tarihimizin, sadece Balkan Türklerinin değil, bütün tarihimizin bir parçası, sonsuzluğa uğurladığımız şehitler kervanının yolcularından birisi. Onlar o sonsuzluk yolculuğunda devam ederken bize bıraktıkları emanetler var. Bu toplantılarla da o emanetleri hatırlayacağız.” ifadelerini kullandı.
TMBH lideri Erdoğan Saraç, Yücelciler ruhunun yaşatılmasını borç bildiklerini belirterek, “Yücekciler hareketi, Yugoslavya ve bölgede Türklük davasının savunulmasında her daim yol gösterci olduğunu kaydetti.
İHH Mütevelli Heyeti Üyesi Atalay da “Modern dönemin Alperenleri” olarak nitelendirdiği Yücel Teşkilatı şehitlerinin anılabilmesi için Üsküp’te anıt yaptıklarını dile getirdi.
Söyleşi programına katılan Türkiye’nin Priştine Büyükelçisi Tunç Angılı da, “Yücelciler olmasaydı, Yücel Teşkilatı Türk dilini ve Türk dilini korumak için böyle bir mücadeleye girişmeseydi bugün sadece Tefeyyüz ilkokulunda değil, Priştine’de Elena Gjika’da, Sami Frasheri’de, Prizren’de Motrat Qiriazi’de Türkçe eğitim olmayacaktı. Doğru Yol Derneği Prizren’de, Priştine’de Gerçek Derneği, Vıçıtırın’da Çeşme Derneği, Mitroviça’da Birlik Derneği, Gilan’da Yarın Derneği bunlar da olmayacaktı. Kosova’da çok uzun yıllar 1999 yılında kapanana kadar Türkçe yayın yapan Tan gazetesi olmayacaktı. Tan gazetesinde yazarlık yapmış ve Türkçe ile ilişkili çalışmalarda bulunmuş yeni bir devlet olarak Kosova’da TDB daha sonra KDTP’ye oarti de olmayacaktı.Dolayısıyla Yüğcelcileri hatırlamak, Kosova’da ve tüm Rumeli’deki soydaşların için bir vefa değil aynı zamanda bir vazifedir.” dedi.
Makedonya’da 1947’de tutuklanan 16 Yücelci’den 4 teşkilat mensubu hakkında idam kararı verilerek, Şuayb Aziz, Adem Ali, Ali Abdurrahman ve Nazmi Ömer, 27 Şubat 1948’de kurşuna dizildi, diğerleri ise ağır hapis cezalarına çarptırıldı. /kosovaport/
