EURO
1
  • EURALL
    99.00 -0.24%
  • EURTRY
    43.67 -0.24%
  • EURMKD
    61.49 -0.24%
  • EURRSD
    117.56 -0.24%
  • EURUSD
    1.14 -0.24%
  • EURGBP
    0.85 -0.24%
  • EURCHF
    0.94 -0.24%
  • EURSEK
    11.01 -0.24%
  • EURAUD
    1.77 -0.24%

Sizden Gelenler

Savaş çanları Avrupa için çalıyor: Almanya Rusya'ya karşı savaş hazırlıkları başlattı
Almanya'da en büyük tehdit olarak görülen Rusya'ya karşı savaş hazırlıklarına başlanırken, toplam asker sayısının 182 binden 460 bine çıkarılması planlanıyor. Almanya'da Friedrich Merz liderliğindeki yeni hükümet, ülkenin askeri kapasitesini artırma yönünde ciddi adımlar atmaya başladı. Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) ile Sosyal Demokrat Parti (SPD) arasında kurulan koalisyon, Rusya'yı "en büyük ve en doğrudan tehdit" olarak tanımlarken, Moskova'ya karşı daha kararlı bir duruş sergilenmesi gerektiğini savunuyor. Almanya Genelkurmay Başkanı Carsten Breuer, Die Welt gazetesine verdiği röportajda, ülkenin 2029 yılına kadar kapsamlı bir savaşa hazır olması gerektiğini belirtti. Breuer, "Rusya'yla tam ölçekli bir çatışmaya girebilmek için asker sayımızı artırmalıyız" ifadelerini kullandı. Alman Handelsblatt gazetesinin haberine göre, askeri birliklerin ve teçhizatların hızlı sevkiyatı için Lufthansa ve Deutsche Bahn gibi sivil ulaşım devleriyle iş birliği görüşmeleri başlatıldı. Hava Kuvvetleri yetkilileri de sivil havayolu ve demiryolu şirketlerinin insansız hava araçlarının (İHA) operasyonlarına destek verdiğini doğruladı.  Savunma Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada ise "Askeri malzemelerin cepheye ulaştırılmasında sivil lojistik firmalarına tamamen güveniyoruz" denildi. Friedrich Merz liderliğindeki yeni hükümetin ilk hedefinin toplam asker sayısının 460 bine çıkarılması olduğu öğrenildi. Bu kapsamda zorunlu askerlik yeniden gündeme geldi. ZORUNLU ASKERLİK GERİ Mİ DÖNÜYOR?CDU, 2011 yılında kaldırılan zorunlu askerliğin yeniden yürürlüğe girmesini savunurken, SPD gönüllü temelli bir sistemin devam etmesi gerektiğini öne sürüyor. SPD lideri Lars Klingbeil, orduyu daha cazip bir kariyer alanı haline getirmenin önemine dikkat çekerek, "Askerliğin avantajlarını artırmalıyız. Silahlı kuvvetler, gençler için daha çekici hale gelmeli" dedi. Savunma Bakanı Boris Pistorius da mevcut durumda orduya katılımın yetersiz olduğunu ve personel sayısının yaklaşık 182 bin civarında seyrettiğini belirtti. Pistorius, herkesin askerlik için uygun olmadığını ve her yıl binlerce kişinin ordudan ayrıldığını ifade etti. Ayrıca tüm yetişkin Almanlara askerlik yapma niyetlerinin sorulması gerektiğini, kadınların da gönüllü olarak katılım sağlayabileceğini söyledi. Pistorius, son dönemde orduya katılım sayısındaki düşüşün durduğunu belirtse de mevcut sayının savaş koşulları için yetersiz olduğunu kabul ediyor. Alman askeri tarihçisi Sönke Neitzel ise "Çok fazla subayımız var ama yeterli askerimiz yok. Bu durumu tersine çevirmeliyiz"  diyerek zorunlu askerlik uygulamasına geri dönülmesini savundu. Mart ayında yapılan bir kamuoyu yoklamasına göre, Almanların yalnızca %17’si savaşa katılmayı destekliyor. Öte yandan, eski Doğu Almanya bölgelerinde ordunun tanıtım faaliyetleri yapması ise hâlâ yasak.  
1 gün önce
0
Devamını Oku
ABD'den sakınan İran, Rusya'yla ilişkilerini güçlendiriyor
İran Petrol Bakanı Mahsun Paknejat, Moskova’da Rus yetkililerle yaptığı görüşmelerde enerji, tarım ve bankacılık alanlarında iş birliğini artıracaklarını duyurdu. Ziyarette, İran’daki yedi sahayı kapsayan 4 milyar dolarlık enerji anlaşması ön plana çıktı. İran Petrol Bakanı Mahsun Paknejat, Cuma günü Moskova’daki temasları sırasında İran’ın Rusya ile tarım ve bankacılık alanlarında iş birliğini artıracağını söyledi. Devlet televizyonuna konuşan Paknejat, "Tüm alanlarda iş birliğinin önündeki engelleri kaldıracağız" dedi. Ziyaretin temel gündemi, İran ile Rus şirketleri arasında imzalanacak olan 4 milyar dolarlık yeni enerji anlaşması oldu. Bu anlaşma, İran’daki yedi petrol sahasının geliştirilmesini kapsıyor. Rusya, Ukrayna’daki savaşın başlamasından bu yana İran’la daha yakın ilişkiler kurmaya başladı. Ocak ayında Tahran ile stratejik ortaklık anlaşması imzalandı. Her iki ülke de Batı yaptırımları altında. Geçmişte de benzer iş birliklerine tercih eden Moskova, İran’ın güneyinde bulunan Buşehr nükleer santralinin inşasında önemli rol oynamıştı. İran, bu tesisi sivil nükleer programının temeli olarak görüyor.  ABD'YE KARŞI, RUSYA'YA SIĞINDIPaknejat, Moskova’daki hükümetler arası komisyon toplantısında Gazprom ile yapılan mutabakatların uygulanacağını açıkladı. Bu planlar arasında İran'da bölgesel bir doğalgaz dağıtım merkezi kurulması da yer alıyor. Bu merkezin Katar ve Türkmenistan gibi ülkeleri de kapsaması öngörülüyor. Gazprom, geçen yıl İran Ulusal Gaz Şirketi ile İran’a boru hattı üzerinden doğalgaz sevkiyatı için mutabakat zaptı imzalamıştı. Olası güzergâh henüz kamuoyuna açıklanmadı. Perşembe günü Paknejat, Rusya Başbakan Yardımcısı Aleksandr Novak ile görüştü. Görüşme, OPEC+ ülkeleri arasında üretim kotalarına uyum konusundaki anlaşmazlıkların derinleştiği bir dönemde gerçekleşti. Kaynaklara göre bazı üyeler, haziran ayında ikinci kez üst üste üretim artışı önerdi. Bu gelişmeler, ABD Başkanı Donald Trump’ın petrol fiyatlarını düşürme çağrısının ardından geldi. Washington, İran’ın petrol ihracatını sıfıra indirme politikası kapsamında Tahran’a baskıyı yeniden artırıyor.
2 gün önce
0
Devamını Oku
Rusya Kiev'i vurdu, Trump'ın sabrı taşıyor: 'Putin, DUR!'
Rusya’nın Kiev’e düzenlediği son hava saldırısı, 12 kişinin ölümüne yol açtı ve ABD Başkanı Trump’tan alışılmadık bir sert tepki aldı. Trump, Putin’e “DUR” çağrısı yaptı ve barış görüşmelerinde ilerleme sağlandığını söyledi. Ukrayna ise saldırıda Kuzey Kore yapımı füze kullanıldığını iddia etti. Rusya, Ukrayna'nın başkenti Kiev’i füzeler ve insansız hava araçlarıyla hedef aldı. En az 12 sivilin hayatını kaybettiği olay, bu yıl gerçekleşen en kanlı saldırı oldu. Ukrayna yetkilileri, saldırıda 90 kişinin de yaralandığını bildirdi. Binaların yıkıldığını ve yangınlar çıktığını açıkladılar. Kurtarma ekipleri, 12 saat sonra bile enkaz altından ceset çıkarmaya devam etti. Trump, saldırının zamanlamasını “gereksiz” ve “çok kötü” olarak niteledi. Truth Social üzerinden Putin’e tekrar seslendi. “KYIV’e yönelik Rus saldırılarından memnun değilim. Gereksiz ve çok kötü bir zamanlama. Vladimir, DUR! Her hafta 5000 asker ölüyor. Hadi barış anlaşmasını YAPALIM!” dedi. Saldırıdan sonra, ormalde Rusya'ya son derece yumuşak bir dille hitap eden Trump, bu kez dilini sertleştirdi. Perşembe günü Beyaz Saray’da gazetecilere yaptığı açıklamada Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e “Vladimir, DUR!” diye seslendi. Trump, yönetiminin Moskova’ya ciddi baskı uyguladığını belirtti. ANLAŞMA AYLARDIR 'BİR İMZA UZAKTA'Trump, Ukrayna’daki savaşın sona erdirilmesine yönelik müzakerelerde ilerleme kaydedildiğini ve Kremlin’in önemli bir taviz verdiğini söyledi. Rusya’nın tüm ülkeyi ele geçirme hedefinden geri adım atmaya hazır olduğunu ifade etti. “Önümüzdeki birkaç gün çok önemli olacak. Şu anda görüşmeler yapılıyor, bir anlaşma yapacağımızı düşünüyorum. Bence çok yaklaştık,” diye konuştu. Aynı gün CBS News’e konuşan Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov da sürecin doğru yönde ilerlediğini söyledi, ancak “Kremlin için önemli olan bazı özel konular netleşmedi,” diye ekledi. Bu 'özel konular' hakkında detay vermese de Lavrov'un, Rusya'da işgal ettiği bölgeler üzerindeki hakkının tanınmasından bahsettiği tahmin ediliyor. Trump, Washington’ın yalnızca Moskova’ya değil, Kiev yönetimine de baskı yaptığını açıkladı. Beyaz Saray’daki açıklamaya katılan ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, hafta sonu yeni görüşmelerin yapılacağını belirtti. ABD'nin, Ukrayna ve Rusya’nın anlaşma yönünde daha somut adımlar atmasını beklediğini vurguladı. Trump’la Washington’da görüşen NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, Ukrayna’nın anlaşma için yoğun çaba gösterdiğini belirtti. “Artık masada bir anlaşma çerçevesi var ve bence Ukraynalılar bu sürece ciddi şekilde katılıyor. Top artık Rusların sahasında,” dedi. RUSYA'YA AZAR, UKRAYNA'YA ŞAMARPutin’in bu çağrıya kulak vereceğine inandığını söyledi. Trump, Ukrayna lideri Zelenskiy’ye ise daha sert bir dil kullandı. Çarşamba günü, Kiev’in Kırım’daki Rus işgalini tanımayacağını yinelemesi üzerine Zelenski’yi azarladı. Beyaz Saray, ilerleme sağlanmazsa süreci sonlandırma tehdidinde bulundu. Perşembe günü yaptığı açıklamada, Ukrayna’nın Kırım’ı geri almasının çok zor olacağını ifade etti. Trump’ın özel temsilcisinin Cuma günü Putin’le yeniden bir araya gelmesi bekleniyor. Bu esnada füzelerle vurulan Ukrayna’nın başkenti Kiev’de 13 farklı noktada kurtarma çalışmaları yürütüldü. Füze sonucu yıkılan binanın enkazının altından cep telefonu sesleri gelince kurtarma ekipleri ve arama köpekleri devreye girdi. Acil servis ekipleri 40 ayrı yangına müdahale etti. Kiev Şehir Askeri İdaresi Başkanı Timur Tkaçenko, ölü sayısının 12 olduğunu açıkladı. KUZEY KORE FÜZESİYLE VURDULARRusya Savunma Bakanlığı saldırının gece boyunca sürdüğünü açıkladı. Açıklamada Ukrayna’nın savunma sanayi tesislerinin hedef alındığı belirtildi. Hava, kara ve denizden uzun menzilli yüksek hassasiyetli silahlar ve insansız hava araçları kullanıldığı kaydedildi. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov sivillerin hedef alınmadığını savundu. Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ise X hesabından yaptığı paylaşımda saldırıda Kuzey Kore yapımı bir balistik füzenin kullanıldığını belirtti. Açık kaynak uzmanların paylaşımlarına göre, Kuzey Kore'nin ürettiği KN-23 model olduğunu ve Kiev merkezinin batısındaki bir apartmana isabet ettiğini aktardı. Zelenski, Telegram’da yaptığı açıklamada Rusya’nın hava saldırılarını karadaki yeni operasyonların önünü açmak için kullandığını öne sürdü. Pokrovsk cephesinde yoğunlaşan kara saldırılarının püskürtüldüğünü söyledi. Ukrayna İçişleri Bakanı İhor Klymenko, sadece Kiev’in değil, ülkenin yedi farklı bölgesinin daha hedef alındığını açıkladı. İkinci büyük şehir Harkiv’de, başkentin batısındaki Jitomir bölgesinde ve orta Ukrayna’da yer alan sanayi kenti Pavlohrad’da hasar tespit edildi.
2 gün önce
0
Devamını Oku
ABD'de dolandırıcılara 16,6 milyar dolar kaptırıldı
İstanbul'da peş peşe depremler en büyüğü 6.2 büyüklüğünde!
İstanbul Silivri açıklarında en büyükleri 6,2 ve 5,9 olan çok sayıda deprem gerçekleşti, saat 15.12'ye kadar 51 artçı kaydedildi. Depremler nedeniyle can kaybı yaşanmadı. Panik nedeniyle yüksekten atlayan 151 kişi yaralandı. Okullar da iki gün tatil edildi. İstanbul Silivri açıklarında peş peşe en büyüğü 6.2 büyüklüğünde depremler meydana geldi. Deprem İstanbul'un yanında, Tekirdağ, Yalova, Bursa, Balıkesir, Ankara'da da hissedildi. Deprem sonrası İstanbullular açık alanlara koştu. AFAD depremler sonrasında can kaybının olmadığını açıkladı. Panik halinde yüksekten atlayan 151 kişi yaralandı.   İstanbul Valiliği şu ana kadar yıkım ihbarı almadıklarını söyledi. Sağlık Bakanlığı'ndan da  "Şu ana kadar 112 Acil Çağrı Merkezi ve hastanelerimize herhangi bir olumsuzluk bildirilmemiştir" açıklaması geldi. Ulaştırma Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, "İlk incelemelerimizde karayollarımızda, havalimanlarımızda, tren ve metrolarımızda herhangi bir hasara veya olumsuz bir duruma rastlanmamıştır." dedi.  6.2 BÜYÜKLÜĞÜNDEKİ DEPREM 13 SANİYE SÜRDÜİçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, "Marmara Denizi içinde bugün saat 12.49’da 6.2 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Yerin yaklaşık 7 km derinliğindeki deprem toplam 13 saniye sürdü. Silivri açıklarına 24 km uzaklıkta olan deprem başta İstanbul olmak üzere civar illerde de hissedildi. Saat 15.12’ye kadar en büyüğü 5.9 olan 51 artçı deprem kaydedildi." dedi.   Yerlikaya şu ifadeleri kullandı:  -112 Acil Çağrı Merkezimize şu ana kadar 6 bin 100 ihbar geldi. Bu ihbarların büyük çoğunluğu bilgi almaya yönelikti. Şükürler olsun şu ana kadar can kaybı ve yaralı vatandaşımız bulunmamaktadır. -Deprem sonrası, ilk andan itibaren tüm ekiplerimiz hızla harekete geçti. Şu ana kadar yapılan taralamalara göre içinde yerleşim olan bina çökmesi söz konusu değildir. Taramalarımız devam etmektedir. Alt yapı ve enerji hatlarında herhangi bir sorun bulunmamaktadır. Vatandaşlarımızdan ricamız, resmi kurumlarımızın açıklamalarını dikkate almalarıdır. Olası artçı sarsıntılara karşı tedbiri elden bırakmayalım. -Sosyal medya ve farklı mecralardan yayılan teyitsiz bilgilere lütfen itibar etmeyelim. İstanbul’umuza ve depremin hissedildiği illerimizde yaşayan vatandaşlarımıza geçmiş olsun diliyorum. Gelişmeleri kamuoyuyla paylaşmaya devam edeceğiz. Allah ülkemizi ve milletimizi afetlerden korusun. OKULLAR VE ÜNİVERSİTELER DE İKİ GÜN TATİL EDİLDİİstanbul'da okullar yarın ve cuma günü tatil edildi.  İstanbul Valiliği, kamu kurumlarında çalışan engelli, hamile, malül gazi ve 10 yaşından küçük çocuğu olan annelerin iki gün süreyle idari izinli sayılacağını bildirdi.  YÖK Başkanı Özvar, "İstanbul'da yarın ve cuma günü vakıf ve devlet üniversitelerinde eğitim ve öğretim tehir edilmiştir" açıklamasını yaptı. AFAD: CAN KAYBI YOKAFAD, "112 Acil Çağrı merkezine gelen ihbarların değerlendirilmesi sonucunda, an itibarıyla, herhangi bir can kaybı ve yıkım ihbarı bulunmamaktadır" bilgilendirmesini yaptı.  İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, "İstanbul Marmara Denizi Silivri’de 6.2 büyüklüğünde bir deprem meydana gelmiştir. Çevre illerden de hissedilen depremle ilgili olarak, AFAD ve ilgili kurumlarımızın tüm ekipleri saha taramalarına başlamıştır. Depremden etkilenen vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimi sunuyorum." açıklamasını yaptı.  "SAHA TARAMALARI DEVAM EDİYOR"Silivri Belediye Başkanı Bora Balcıoğlu, "Saha taramaları devam ediyor. Ekiplerimiz hazır. Vatandaşlarımız okul bahçelerine meydanlara çıksınlar onları açık alanlara davet ediyoruz. Trafik yoğunluğu yaşıyoruz. Vatandaşlar köye göç halindeler. Binalarımızda köprülerimizde bir sorun yok." dedi.  DERPEMLER SÜRÜYORAFAD tarafından yapılan açıklamada, Marmara Denizi Büyükçekmece açıklarında saat 12.51'de 4.4 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Marmara Denizi Büyükçekmece açıklarında saat 13.02'de 4.9 büyüklüğünde deprem meydana geldi. İstanbul'da peş peşe artçı depremler devam ediyor.    HALK SOKAĞA DÖKÜLDÜDepremin ardından kent genelinde vatandaşlar sokağa döküldü. Vatandaşlar, parklarda ve açık alanlarda toplandı. Bağcılar'da vatandaşlar depremin ardından Bağcılar Millet Bahçesi'ne geldi. Beşiktaş Bebek'te depremin etkisiyle çevredeki dükkanlarda ve kafelerde bulunan vatandaşlar sokağa koştu. Vatandaşlar cep telefonlarıyla yakınlarını aradı. OKUL BAHÇELERİ KULLANIMA AÇILDIMilli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, "İstanbul’da meydana gelen ve çevre illerden de hissedilen deprem sonrası, şu ana kadar okullarımızda herhangi bir ciddi olumsuzluk yaşanmamıştır. Güvenli alan ihtiyacı doğrultusunda, okul bahçelerimiz tüm vatandaşlarımızın kullanımına açıktır." dedi. ADALET BAKANI: ADLİYE, CEZA İNFAZ KURUMLARINDA OLUMSUZ DURUMA RASTLANILMADIAdalet Bakanı Yılmaz Tunç, "İstanbul Silivri açıklarında meydana gelen ve çevre illerimizde de hissedilen depremin ardından Adalet Bakanlığımıza bağlı tüm birimlerde gerekli kontroller yapılmıştır. Adliye binalarımızda, ceza infaz kurumlarımızda ve Bakanlığımıza bağlı hizmet binalarında olumsuz bir duruma rastlanmamıştır. Adalet hizmetlerimizin sunumunda kesinti olmayıp ceza infaz kurumlarının güvenliği de eksiksiz şekilde sağlanmaktadır Ceza infaz kurumlarında bulunan tutuklu ve hükümlülerinin aileleriyle iletişim kurmaları noktasında gerekli kolaylık gösterilmektedir. Bir kez daha depremden etkilenen vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Rabbim, ülkemizi ve milletimizi her türlü afetten korusun" ifadesini kullandı. AFAD'DAN KRİTİK UYARIDeprem sonrası AFAD'tan halka kritik bir uyarı geldi. Yapılan açıklamada, "Deprem sonrası hasarlı yapılara kesinlikle girmeyin. Riskli binaların çevresinde bulunmayın. Haberleşmelerinizi SMS ve internet tabanlı mesajlaşma yazılımları üzerinden yapın" denildi. "YIKIM İHBARI ALINMADI"İstanbul Valiliği'nden yapılan açıklamada, "An itibarıyla herhangi bir yıkım ihbarı alınmamış olup ilgili birimlerimizin alan tarama çalışmaları devam etmektedir.  Vatandaşlarımızın sükunetini korumalarını ve hasar görmüş olabilecek binalara yaklaşmamalarını rica ediyoruz." İSTANBUL SAĞLIK MÜDÜRÜ: OLUMSUZ DURUM BULUNMAMAKTAİstanbul Sağlık Müdürü Güner'den 6,2 büyüklüğündeki depreme ilişkin açıklama, "Şu ana kadar 112 Acil Çağrı Merkezimize ve hastanelerimize ulaşan herhangi bir olumsuzluk bulunmamaktadır. UMKE ekiplerimiz, hastanelerimiz ve tüm sağlık çalışanlarımız görevlerinin başında olup süreci yakından takip etmektedir" dedi. AFAD'DA KRİZ MASASI OLUŞTURULDUİstanbul'daki depremin ardından Vali Davut Gül'ün başkanlığında AFAD merkezinde kriz masası kuruldu. Marmara Denizi'nde Silivri açıklarında meydana gelen ve İstanbul ve çevre illerde hissedilen 6,2 büyüklüğündeki depremin ardından AFAD'da, Vali Gül ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarının yetkilileri ile uzmanlar, oluşturulan kriz masasında bir araya geldi. UZMANLARDAN DEPREM DEĞERLENDİRMESİ PROF. NACİ GÖRÜR: KUMBURGAZ FAYI YÜKLENİYOR Deprem sonrası değerlendirmede bulunan Naci Görür, "12 sularında Silivri açıklarında 4,0 deprem oldu. Deprem Kumburgaz Fay zonunda. Bu fay kilitli bir fay, enerji biriktiriyor. Zaman zaman da küçük depremler yapıyor. Yeri anlamlı, fikkatli olmak lazım. Kumburgaz Fayı yükleniyor." dedi. "ASIL DEPREM DAHA BÜYÜK VE 7'NİN ÜZERİNDE OLACAK" Görür şu ifadeleri kullandı:  -İstanbul’da Marmara Denizinde, Kumburgaz fayı üzerinde çok deprem oluyor. Değişik büyüklükte. Bunlar Marara’da beklediğimiz büyük deprem değil. Bunlar bu fayın biriktirdiği stresi artırıyor. Yani kırılmaya zorluyor. -Burada asıl deprem daha büyük ve 7’nin üzerinde olacak Deprem deprem olduğu zaman konuşulmayacak kadar önemli bir konudur. Depremin olmadığı zaman konuşup önlem almak lazım. Bunu başta hükümet, sonra belediye ve halk el ele vererek kenti depreme hazırlaması lazım. Kentsel dönüşüm, bina yapmak kenti depreme hazırlamak değildir. Deprem dirençli kent apayrı şeydir. Artık gerekeni halk yapmalıdır. Yapacağı şey gözetim ve denetimdir. PROF. DR. OKAN TÜYSÜZ DEPREMLERİ DEĞERLENDİRDİJeolog Prof. Dr. Okan Tüysüz depreme dair ilk değerlendirmesinde, "Önemli bir deprem. İstanbul'da büyük deprem beklediğimiz bölgede meydana gelen ve Kuzey Anadolu Fayı'nın üzerinde meydana gelen deprem. Ana kolda mı yan kolda mı olduğu henüz belli değil. Birkaç saat içerisinde fay çözümü yayımlanır. Bu da bize çok önemli ışık tutar. İstanbul'u etkilemesi beklenen fayın üzerinde olduğunu tahmin ediyoruz" dedi. BÜYÜK DEPREMİN HABERCİSİ Mİ?3.9 büyüklüğündeki ilk depremin ardından Tüysüz şu ifadeleri kullandı:  Tabii bu öncü olduğu anlamına gelmez. Bu bölgede büyük deprem bekliyoruz ama bir depremin öncü olduğunu anlamak için uzunca bir süre beklemek gerekiyor. Şu anki haliyle bağımsız bir deprem gibi görünüyor. 
4 gün önce
0
Devamını Oku
Bayramımız Kutlu, Birliğimiz NASİP olsun…
23 Nisan… Bizler için bir takvim yaprağından çok daha fazlası… Bu topraklarda Türk kalabilmenin, dilimizi, kültürümüzü, kimliğimizi onurla taşımanın adıdır bugün. Her yıl yeniden hatırlarız: Biz buradaydık, buradayız ve burada kalacağız! Kosova’da Türk olmak, çoğu zaman sessizce direnmek demektir. Kimi zaman adının yanlış telaffuz edilmesine aldırmadan “Ben Türk’üm” diyebilmek, kimi zaman anadilini konuşabilmek için mücadele vermektir. Bazen bir sandık başında kullanılan oyla, bazen sokakta top oynarken yalnızca Türkçe konuştuğu için zorbalığa uğrayan bir çocuğun dolan gözlerinde ölçülür bu kimlik. Bazen bir tabelada dilimizin yer almamasıyla başlar içimizdeki eksiklik hissi, görünmezliğin soğuk yüzüyle tanışırız. Bazen de devlet dairesinde anadilinde dilekçe vermenin bir lüks değil, bir mücadele olduğu gerçeğinde saklıdır bu aidiyet. Her bayrak rüzgârla dans ederken, yalnızca bizimkine uzanır kin dolu eller. Ama biz, şehitlerimizin kanıyla sulanan o al bayrağı her seferinde, inancımız ve onurumuzdan aldığımız güçle yeniden göklere taşırız. Kolay olmadı bizim hikâyemiz… Osmanlı’dan kalan izler, Balkan Savaşları’nın hüzünlü yansımaları, Yugoslavya döneminin çalkantıları ve ardından gelen yeni bir devletin içinde ayakta kalma mücadelesi… Her dönemde biraz daha kenara itildik belki, ama hiçbir zaman kökümüzden kopmadık. Çünkü biz; Prizren’in Şadırvan Meydanı’nda yankılanan ezanla, Priştine’nin çınlayan caddelerinde atılan umut dolu adımlarla, Mitroviça’nın kadim köprü taşlarında saklı hatıralarla, Vuçitırın’ın tarih kokan evlerinde demlenen çayın buharında, Mamuşa’nın sıcak sofralarında paylaşılan tebessümlerle, Yanyevo’nun sessiz sokaklarında korunan geleneklerde ve Doburçan’ın dost sohbetlerinin nağmelerinde yaşatırız kimliğimizi. Siyasette var olmak için verdiğimiz mücadele, meclislerde, belediyelerde, her düzeyde “Biz de buradayız!” diyebilmek içindir. Gençlerimizin üniversitelerde, kadınlarımızın toplumun her alanında yer alması, kültürümüzü, dilimizi yarınlara taşıma çabasıdır. Bu, yalnızca bir varoluş değil; aynı zamanda bir gurur mücadelesidir. Biz Kosova Türkleri; 23 Nisan’da çifte bayramın sevinciyle sararız birbirimizi, 29 Ekim’de İstiklâl Marşı’nı göğsümüz kabara kabara okuruz, 10 Kasım’da kara kalpaklı bir adamın resmine bakarken gözlerimiz dolar… Güne Türkiye’yle “Bismillah” diyerek başlar, geceleyin bir avuç duamıza Türkiye’yi de sığdırırız. Türkiye’deki bir kardeşimizin ayağına batan diken içimizi sızlatır, bir şehit haberiyle yüreğimiz dağlanır. Ve Kosova Türkleri; Atatürk’e çiçek verdiği günü anlatırken “Yüzüne bakmaya doyamadım…” diyerek ağlayan Prizrenli Gülşen Nine’dir… Büyük Öğrenci Projesi için Türkiye’de bakanlık kapılarında günlerce bekleyen Müveddet Bako’dur… “İşe” değil “okula” giden, Türkçe’nin ışığını söndürmemek için gece gündüz çabalayan fedakâr öğretmenlerimizdir… Bir kitabın, bir tiyatronun, bir sazın ardına geleceğimizi yükleyip kültürümüzü yarına taşıyan aydınlarımızdır… Millî benliğini genç yaşta omuzlayıp, bütün enerjisiyle davasına sarılan yürekli gençlerimizdir… Ve bir Türk askerini sokakta görünce gözleri parlayan, selam vermek için koşan yüreği kocaman çocuklarımızdır… Yağmura “rahmet”, ezana “davet”, günaydına “sabah hayrolsun” diyen insanların diyarı Rumeli’de; Ay yıldızlı bayrağın gölgesinde, kimliğini yaşamak da, yaşatmak da bir onurdur, bir mücadeledir, bir ömre bedel sevdadır bizim için. Ve bugün… 23 Nisan’da, bir kez daha gururla söylüyoruz: Biz Türk’üz! Bu topraklarda kardeşliğin, dayanışmanın,  mücadelenin, barışın ve kültürün sesiyiz! Ve bilinsin ki; aynı dili konuşsak da bazen farklı düşünür, farklı hissederiz. Ama unutmamalıyız ki, fikirlerimiz ayrı olsa da geleceğimiz ortaktır. Ayrılığa değil, birliğe mühürlüdür kalbimiz. Çünkü biliriz ki: Bölüşürsek tok oluruz, bölünürsek yok oluruz. 23 Nisan Kosova Türkleri Milli Bayramımız kutlu, birliğimiz NASİP olsun… Saygılarımla, Onur Kovaç
4 gün önce
0
Devamını Oku
Rusya duyurdu: 19-21 Nisan Ukrayna'ya saldırılar duracak
Sokaklar Teksas'a döndü, cezaevlerinin önünde araçlar yakıldı: Fransa'da neler oluyor?
Fransa'nın Rennes kentinde bir sandviç dükkanı kalaşnikoflu üç kişi tarafından basıldı. Uyuşturucu çeteleriyle bağlantılı olduğu düşünülen olayda dört kişi yaralandı. Aynı hafta ülkedeki en az 11 cezaevi otomatik silahlarla hedef alındı, araçlar yakıldı. Yetkililer, saldırıların uyuşturucuya karşı alınan sert önlemlere tepki olduğunu belirtti. Artan şiddet olayları kamuoyunda endişeye yol açtı. 17 Nisan 2025 Perşembe günü Rennes’in Villejean semtinde 3 kişi, kalaşnikof tüfeklerle bir sandviç dükkanını bastı. Restoranda, sık sık uyuşturucu ticaretinin yapıldığı ve saldırının bu sebeple gerçekleştiği iddia edildi. Saldırganlar, daha sonra sokak ortasında polisle çatıştı. Ellerindeki taarruz tüfekleriyle bir yandan koşan, bir yandan da etrafa ateş açan 3 saldırgan, gri bir araca binerek kaçtı. Fransa'da son dönemde, uyuşturucu çeteleri sebebiyle yaşanan şiddet olayları artarken, halk zarar görmekten korktuğunu ifade ediyor. RESTORANI TARADILAR, POLİSLE ÇATIŞTILARRennes kentindeki Kennedy meydanında bulunan bir Subway restoranında meydana gelen saldırıda dört genç erkek yaralandı. Olayın yaşandığı bölge, uzun süredir uyuşturucu ticaretiyle ilişkilendiriliyor. Görgü tanıklarına göre üç kişi restorana otomatik silahlar ve tabancalarla girdi. Saldırganlar rastgele ateş açarak içeridekileri hedef aldı. Restoran içinde 18 ve 20 yaşlarında iki kişi vuruldu. Biri göğsünden ağır yaralandı, diğeri bacaklarından vuruldu. Dışarıda bulunan 23 yaşındaki bir başka kişi saldırganlar kaçarken ateş sonucu yaralandı. Dördüncü kurban ise kaçmaya çalışırken saldırganların aracı tarafından ezildi. Olay anında restoranda bulunan belediye meclis üyesi Charles Compagnon, "Hayatımın en büyük korkusunu yaşadım. Ellerimi başıma koydum, eğer geri dönerlerse hepimiz öleceğiz diye düşündüm" dedi. Saldırganlar kaçarken çevreye ateş etmeye devam etti. Gri renkli bir Peugeot 2008 ile uzaklaştılar. Kaçış anlarına ait görüntüler sosyal medyada hızla yayıldı.  Yaralılar Rennes Üniversitesi Hastanesi’ne kaldırıldı. Belediye Başkanı Nathalie Appéré, "Yaralıların durumu stabil, hayatları tehlikede değil" açıklamasında bulundu. Olayın ardından dört şüpheli gözaltına alındı. Bunlardan biri olay yerine yakın bir noktada yanmış bir araçta yakalandı. Silah ve kar maskesi bulundu. FRANSA'DA NELER OLUYOR?17 Nisan 2025 Perşembe günü Rennes’in Villejean semtinde 3 kişi, kalaşnikof tüfeklerle bir sandviç dükkanını bastı. Restoranda, sık sık uyuşturucu ticaretinin yapıldığı ve saldırının bu sebeple gerçekleştiği iddia edildi.  Saldırının Villejean'da yaşanan uyuşturucu çeteleri arasındaki bir çatışmayla bağlantılı olduğu düşünülüyor. Aynı bölgede Ocak 2025’te de silahlı saldırılar yaşanmıştı. Belediye Başkanı Appéré, "İçişleri Bakanı değilim ama bu mahallelerin çeteler tarafından ele geçirilmemesi için köpek gibi mücadele ediyorum" dedi. Ancak Fransa'da uyuşturucu çetelerine bağlı şiddet olaylarının önü alınamıyor.13 Nisan 2025'ten bu yana, ülke genelindeki en az 11 cezaevi, otomatik silahlarla hedef alınmış, hapishanelerin önündeki araçlar kundaklanmıştı. Toulon-La Farlède Cezaevi'ne kalaşnikof tüfekle yapılan saldırılardan sonra farklı hapishaneler de hedef alınmıştı. Saldırılar, Nanterre, Aix-Luynes, Valence, Villepinte ve Tarascon gibi şehirlerdeki cezaevlerinde araçların yakılmasıyla devam etti. Saldırıların sorumluluğunu üstlenen DDPF (Droits des Prisonniers Français) adlı bir Telegram grubu, cezaevi personeline yönelik tehditler içeren mesajlar yayımladı. Fransız yetkililer, bu saldırıların, hükümetin uyuşturucu kaçakçılığına karşı aldığı sert önlemlere ve aşırı kalabalık cezaevi koşullarına tepki olarak düzenlendiğini değerlendiriyor.
1 hafta önce
0
Devamını Oku
ABD, Suriye'den 600 askerini çekti, üç üssünü kapatıyor: Trump tam çekilmeye hazır mı?
ABD, Suriye'nin kuzeydoğusundaki askerlerini azaltmaya başlarken üç askeri üssünü kapatma kararı aldı. Trump yönetimi, Esad sonrası dönemde bölge güvenliğini yerel aktörlere devretmeyi tartışıyor ancak IŞİD tehdidi sürerken sınırlı varlığı korumayı planlıyor. Amerika Birleşik Devletleri, Suriye'nin kuzeydoğusundaki askeri varlığını azaltmaya başladı. Yüzlerce ABD askeri, Suriye'den çekilme sürecine başladı, üç askeri üs ise kapatılacak. Üst düzey iki Amerikalı yetkiliye göre, ABD ordusu bölgede bulunan sekiz küçük operasyon üssünden üçünü kapatma kararı aldı ve asker sayısı yaklaşık 2.000’den 1.400’e düşürüldü. Green Village, M.S.S. Euphrates ve daha küçük çaplı bir diğer üs boşaltılıyor. Yetkililer, 60 günlük bir sürenin sonunda komutanların durumu yeniden değerlendireceğini söyledi. Bir yetkiliye göre, en az 500 askerin ülkede kalması yönünde bir bir karar değerlendiriliyor. ABD Başkanı Donald Trump ise ABD askerlerinin Suriye’de kalması konusunda istekli değil. Trump, Suriye'yle ilgili olarak "bu bizim savaşımız değil" açıklamasını yapmıştı. Yine de son asker çekme kararının yerel komutanların tavsiyesine dayandığı ve Pentagon ile Merkez Komutanlık tarafından onaylandığı belirtildi. SURİYE'NİN DURUMU BELİRLEYECEKABD ordusu, Suriye'nin kuzeydoğusundaki İŞİD uzantılarını hala bir tehdit olarak görüyor. Ancak, Esad rejiminin çöküşüyle birlikte ABD, bölgedeki Rus ve İran etkisinin azaldığını ve bölgedeki güvenliği Türkiye ve İsrail gibi bölgesel aktörlere bırakabileceğini düşünüyor.  Bunun yanında yeni Suriye hükümetin, ABD destekli, YPG/PKK'ya bağlı Suriye Demokratik Güçleri’ni (SDG) yıl sonuna kadar tüm askeri ve sivil yapılarıyla devlet bünyesine katma planı, ABD'nin bölgede kalma sebeplerini de azaltıyor. Buna rağmen yetkililere göre, ABD askerlerinin sayıları azalmış olsa da IŞİD’e karşı operasyonlarda SDG'ye destek vermeye devam edecek. Ayrıca İŞİD üyelerinin bulunduğu bazı tutuklu kamplarının işleyişinde rol alacaklar. Bölgede yaklaşık 10 bin IŞİD'li milis, 39 bin aile bireyleriyle birlikte tutuluyor. ABD istihbaratına göre, Esad sonrası boşlukta IŞİD’in yeniden örgütlenerek saldırılar düzenleme ve tutukluları serbest bırakma girişimleri hız kazandı. ABD, henüz tamamıyla çekilmeye hazır olmadığının sinyalini veriyor. Ancak Trump, bölgesel aktörlerin istikrarı sağlaması halinde tüm birlikleri çekmek istediğini daha önce de belirtmişti.  
1 hafta önce
0
Devamını Oku
Diğer Haberler Yükleniyor...
© 2006 - 2025 Kosova Haber. Tüm Hakkları Saklıdır..

Designed and Developed by : Dmarketing