EURO
1
  • EURALL
    100.59 0.01%
  • EURTRY
    34.83 0.05%
  • EURMKD
    61.63 0.11%
  • EURRSD
    117.14 -0.01%
  • EURUSD
    1.08 0.03%
  • EURGBP
    0.86 0.09%
  • EURCHF
    0.98 -0.03%
  • EURSEK
    11.72 0.22%

Sizden Gelenler

Reklam Alanı
BM'den saldırı uyarısı
Birleşmiş Milletler (BM), Ukrayna'nın özellikle Harkiv bölgesinde saldırıların arttığını, tarafların iki ülkede de altyapıları hedef aldığını bildirdi. BM Güvenlik Konseyi'nde Ukrayna'daki insani duruma ilişkin gelişmeler ele alındı. Burada üye ülkeleri bilgilendiren BM İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (OCHA) İnsani Yardım Finansman ve Kaynak Nakil Birimi Direktörü Lisa Doughten, artan çatışmanın daha fazla yerinden edilmeye yol açtığını, Harkiv bölgesinden 7 bin kişinin kaçtığını söyledi. Ukrayna'da çatışmanın özellikle Rusya'yla kuzeydoğu sınırında arttığına işaret eden Doughten, Harkiv bölgesinde üst üste saldırıların çocukların da aralarında bulunduğu can kaybı ve yaralanmaya neden olduğunu ifade etti. Doughten, sadece nisan ayında Ukrayna'da 700 sivilin öldürüldüğünü belirtti. TOPLUMUN YÜZDE 40'I İNSANİ YARDIMA MUHTAÇ Ukrayna genelinde sivil altyapıya ilişkin saldırıların yoğunlaştığına dikkati çeken Doughten, 22 Mart'tan bu yana Ukrayna'nın enerji altyapısına yönelik 5 saldırı yapıldığını söyledi. Doughten, Ukrayna'nın doğusu ve güneyinde demir yolu altyapısına yönelik saldırılardan da derin endişe duyduklarını kaydetti. Limanlara yönelik saldırıların ihracat kabiliyetini kısıtladığına dikkati çeken Doughten, "Bu dünya genelinde gıda güvencesizliği artarken gerçekleşiyor." dedi. Doughten, Rusya'da enerji altyapısı ve petrol rafinelerini hedef alan saldırıların da alarm verici olduğuna işaret ederek, söz konusu saldırıların savaşı daha da alevlendireceği uyarısında bulundu. Savaşın on binlerce kişinin ölümüne neden olduğunu kaydeden Doughten, "Ukrayna'da toplumun yüzde 40'ı insani yardıma muhtaç." dedi. Doughten, BM Güvenlik Konseyine savaşın sonlanması için adım atması çağrısında bulundu.
3 saat önce
0
Devamını Oku
ABD ordusunda İsrail istifası
ABD'de bir binbaşı, İsrail saldırılarına verilen destek nedeniyle istifa etti. Binbaşı, istifasını açıklarken Gazze'deki görüntüleri işaret ederek "Bu bende inanılmaz bir utanç ve suçluluk yarattı" dedi. ABD Savunma Bakanlığına (Pentagon) bağlı Savunma İstihbarat Ajansında (DIA) çalışan bir binbaşı, ülkesinin, İsrail'in Gazze'deki saldırılarına verdiği "koşulsuz" destek nedeniyle görevinden istifa etti. Binbaşı Harrison Mann, istifasını sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla açıkladı. ABD'nin Gazze'ye yönelik saldırılarında İsrail'e sağladığı "koşulsuz" desteğe işaret eden Mann, bu politikanın Gazze'de "on binlerce masum Filistinlinin öldürülmesini ve aç bırakılmasını mümkün kıldığını" vurguladı. Mann, DIA'daki görevi sırasında etrafındaki meslektaşlarının İsrail'e verdiği destek nedeniyle kendisini "alternatif bir evrende yaşıyor gibi hissettiğini" belirterek, "Bu koşulsuz destek aynı zamanda daha geniş bir savaş riskini doğuran pervasız tırmanışı da teşvik ediyor." değerlendirmesinde bulundu.  ABD ordusunda 13 yıldır görev yapan ve en son Orta Doğu istihbarat analisti olarak çalışan Mann, kendisinin Avrupa kökenli Yahudi bir aileden geldiğine atıfta bulunarak, "Konu etnik temizliğin sorumluluğunu üstlenmeye geldiğinde, özellikle affetmeyen bir ahlaki ortamda büyüdüm." ifadesine yer verdi. Mann, paylaşımında, "Geçen aylar bize akla gelebilecek en korkunç ve yürek burkan görüntüleri sundu ve ben bu görüntülerle buradaki görevlerim arasındaki bağlantıyı göz ardı edemedim. Bu bende inanılmaz bir utanç ve suçluluk yarattı." ifadelerini kullandı. ABD BASININDA YORUM: BİR İLK Basında, "ilk kez ABD ordusu ve istihbarat topluluğundan bir kişinin kamuya açık bir şekilde istifa ettiği" vurgulandı. ABD Hava Kuvvetlerinde görevli 25 yaşındaki Aaron Bushnell de 24 Şubat'ta, İsrail'in Washington Büyükelçiliği önünde "Artık soykırım suçuna iştirak etmeyeceğim." demiş ve başından aşağı benzin dökerek kendisini ateşe vermişti. Üzerinde asker üniforması bulunan Bushnell, nefesi kesilene kadar "Filistin'e özgürlük" diye bağırmıştı. ABD Dışişleri Bakanlığından da Biden yönetiminin Gazze politikası nedeniyle ABD silah transferlerini denetleyen eski yönetici Josh Paul ve Dışişleri Bakanlığında iki yıllık sözleşmesi bulunan dış ilişkiler görevlisi Annelle Sheline de kamuya açık olarak istifalarını duyurmuştu.
1 gün önce
0
Devamını Oku
İsrail protestoları ve Filistin'e desteğin damga vurduğu Eurovision'u "İsviçre" kazandı
İsrail'in katılımı nedeniyle yoğun protesto ve boykot eylemlerinin damga vurduğu İsveç'in Malmö kentinde düzenlenen 2024 Eurovision Şarkı Yarışması'nı İsviçre'nin temsilcisi Nemo kazandı. Malmö'de 7 Mayıs'ta ilk yarı final, 9 Mayıs'ta ikinci yarı final ve dün finali yapılan yarışmaya İsrail'in katılması çeşitli çevrelerce eleştirilirken, kent binlerce kişinin katıldığı eylemlere sahne oldu. Yarışmayı, İsviçre'nin temsilcisi Nemo, "The Code" isimli şarkısıyla 591 puan toplayarak kazandı. Ödülünü, geçen yıl yarışmanın kazananı İsveçli şarkıcı Loreen'den alan Nemo, yaptığı konuşmada, "Çok teşekkür ederim ve umarım bu yarışma vaadini yerine getirebilir, haysiyet ve barış için mücadele eder" dedi. İsrail temsilcisi sahnede yuhalandıHırvatistan 547 puanla ikinci olurken, Ukrayna 453 puanla üçüncü sırada yer aldı. İsrail ise yarışmayı 375 puanla beşinci sırada tamamladı. Finalde sahne alan İsrailli şarkıcı Eden Golan'ın performansı boyunca seyircilerce yuhalandığı ve "Özgür Filistin" sloganlarının atıldığı videolar sosyal medyada geniş yer buldu. İsrail sunucusunun ülkesinin jüri oylarını sunmak için arenaya canlı bağlandığı sırada da protesto ıslıkları ve yuhalama sesleri yükseldi. Jüri oyları sırasında protesto edilen bir diğer isim de Avrupa Yayın Birliğinin (EBU) süpervizörü Martin Österdahl oldu. Yaşanan krizlerİsveç'te düzenlenen yarışmanın finalinin yapıldığı Malmö Arena önünde toplanan Filistin destekçileri, eylem yaptı. Gösteriye polis müdahale etti, göstericileri yaka paça uzaklaştırdı, 10 kişi gözaltına alındı. Protestocular arasındaki İsveçli iklim aktivisti Greta Thunberg, gözaltına alınmayı reddederek oturma eylemi başlattı.  İsrail temsilcisi sahnede yuhalandıİsrail'e karşı protestolar, yarışma sırasında da devam etti. Yarışmada İsrail'i temsil eden şarkıcı, sahnede yuhalandı. Performansından önce, şarkıyı söylediği sırada ve sonrasında salondaki kalabalıktan yuhalama sesleri duyuldu. Belçika televizyonu yayını kestiBelçika televizyon kanalı VRT de, İsrail temsilcisinin performansı sırasında tepki olarak yayını kesti. Ekranda, "Soykırımı durdurun" mesajı verildi. Finale saatler kala EBU'nun, Hollanda'nın temsilcisi Joost Klein'in diskalifiye edildiğini duyurması tepkilere yol açtı. Karardan saatler sonra Norveç'in geçen yılki temsilcisi Alessandra, Filistin'de "soykırım yaşandığını" söyleyerek, finalde ülkesinin oylarını sunma görevinden çekildiğini duyurdu. Alessandra'yı sırasıyla Hollanda ve Finlandiya temsilcileri izledi. Finlandiya'nın 2023 temsilcisi Kaarija, Instagram hesabından kararını, "Bu akşam puanları sunmak doğru hissettirmiyor" sözleriyle açıkladı. Hollanda'nın oylarını süpervizör Österdahl sundu.
2 gün önce
0
Devamını Oku
Reklam Alanı
Birleşmiş Milletler'den kritik Filistin kararı
BM Genel Kurulu, Filistin'in BM üyeliğinin BMGK'de tekrar görüşülmesi ve gözlemci statüsünde olan Filistin'e bazı ilave haklar tanınması talep edilen karar tasarısını kabul etti. İsrail, tasarının kabul edilmesine tepki göstererek, destek vermeyen ülkelere teşekkür etti. Oylama, BM Genel Kurulu'nda düzenlenen acil oturumda yapıldı. Türkiye'nin yanı sıra 80'e yakın ülkenin ortak sunucusu olduğu karar tasarısı, 193 üyeli BM Genel Kurulu'nda 143 "evet" oyuyla kabul edildi. Tasarı 25 "çekimser" oy aldı. Aralarında ABD, Arjantin, Papua Yeni Gine, Çekya ve Macaristan'ın bulunduğu 9 ülke "hayır" oyu kullandı. "ÜYELİK KRİTERLERİNİ YERİNE GETİRİYOR" Kararda, "Filistin'in BM Şartı'nın 4. maddesi uyarınca BM'ye üyelik kriterlerini yerine getirdiği ve bu nedenle BM'ye üye olarak kabul edilmesi" gerektiğine dikkati çekildi. ABD'ye atıf yapılarak 18 Nisan'da tek bir üyenin Filistin'in BM'ye tam üyeliğini veto etmesine tepki gösterilen kararda, 12 Konsey üyesinin desteğinin altı çizildi. BMGK'ye bu çerçevede "olumlu" şekilde tekrar konuyu ele alması tavsiyesinde bulunularak, BM üyesi ülkelerin çoğunluğunun Filistin'in üyeliğine destek verdiği vurgulandı. "İSTİSNA VE EMSAL TEŞKİL ETMEYECEK" Filistin'in Genel Kurul oturumlarına, BM organları tarafından düzenlenen toplantılara ve BM konferanslarına katılımını sağlayacak şekilde bazı düzenlemelerin kabul edilmesi talep edilen kararda, bunun "istisnai olmak kaydıyla ve emsal teşkil etmeyecek şekilde" yapılması istendi. Ekonomik ve Sosyal Konseye, Filistin "Konseyin üyesi olmadan" söz konusu düzenlemeleri uygulaması çağrısı yapılan kararda, bunun diğer BM organları, özel ajansları ve BM sistemindeki kuruluşlar için de geçerli olması talep edildi.  Kararda Filistin halkının kendi kaderini tayin etme ve devlet kurma hakkı bulunduğuna atıf yapılarak, BM Genel Sekreteri'ne kararın uygulanması için gerekli adımları atması çağrısı yer aldı. Uluslararası toplumun gecikmeden 1967'de başlayan İsrail işgalini sonlandırmaya ilişkin çabalarını artırması çağrısı yapılan kararda, barışçıl ve kalıcı çözüm için uluslararası hukuk ve ilgili BM kararlarının uygulanması gerektiği belirtildi. "BM GENEL KURUL OYLAMALARINA KATILAMAZ" Karar ekinde Filistin için talep edilen düzenlemelerin bazıları şu şekilde sıralandı: "Alfabetik sıraya göre üye ülkeler arasında oturma hakkı, Filistin ve Orta Doğu konuları dışında düzenlenen oturumlarda konuşmacı olma hakkı, grup adına açıklama yapma hakkı, teklif ve değişiklik sunma hakkı, teklifleri oylamaya açma hakkı, BM Genel Kurulunun komitelerine Filistin heyetinden üyelerin seçilmesi hakkı, BM konferansları ve uluslararası toplantılara etkin katılma hakkı." Karar ekinde "Filistin devleti, gözlemci üye olarak Genel Kurul oylamalarına katılamaz ve BM organlarına aday gösteremez." ifadesi yer aldı. TAM ÜYELİK ANLAMINA GELMİYOR Söz konusu karar Filistin'e tam BM üyeliği hakkı tanımamakla beraber çok sayıda BM üyesinin desteğini göstermesi açısından önem taşıyor. "Filistin devleti, gözlemci üye olarak Genel Kurul oylamalarına katılamaz ve BM organlarına kendi ülkesinden aday gösteremez." ifadesinin, kararın Filistin'e tam üyelik verilmediğini göstermek için koyulduğu düşünülüyor. Aynı zamanda kararın, "istisnai ve emsal" teşkil etmediğinin vurgulanmasının da daha fazla destek toplamak için karara eklendiği ifade ediliyor. "TÜM ÜYE ÜLKELER ŞARTA SAYGI DUYMAK ZORUNDA" BM Sözcü Yardımcısı Farhan Haq, günlük basın toplantısında gazetecilere açıklamalarda bulundu. Haq'a, Filistin'in BM'ye tam üyeliğinin tekrar görüşülmesi ve gözlemci üyeye ilave haklar tanınması talep edilen kararın oylandığı oturumda, Erdan'ın BM Şartı'nı kağıt imha makinesinden geçirmesi soruldu. "Büyükelçilerin sunumların bir parçası haline getirdiği tiyatral eylemleri hakkında yorum yapmıyoruz." diye konuşan Haq, BM Şartı'nın BM'nin kurucu metni olduğuna dikkati çekerek tüm üyelerin buna saygı duymak zorunda olduğunu ifade etti. Geçmişte de çok fazla benzer eyleme tanık olduğunu kaydeden Haq, eline BM Şartı'nın bir kopyasını alarak "Bakın BM Şartı hala burada." dedi. Haq, "Bu seviyeye inmeyeceğiz. BM bir diplomasi kurumudur ve diplomasiyi teşvik ediyoruz." dedi. DIŞİŞLERİ: KARARI MEMNUNİYETLE KARŞILIYORUZ Dışişleri Bakanlığı tarafından kararla ilgili yapılan açıklamada, "BM Genel Kurulu'nun, Filistin'in BM çalışmalarına daha geniş haklar ve ayrıcalıklarla katılımına olanak sağlayacak kararını memnuniyetle karşılıyoruz" denildi. İSRAİL'DEN TEPKİ İsrail Dışişleri Bakanı Yisrael Katz, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu'nun, Filistin'e BM üyeliği ve ilave haklar talep edilen karar tasarısını kabul etmesine tepki göstererek, destek vermeyen ülkelere teşekkür etti. Katz, sosyal medya hesabından BM Genel Kurulu'nda Filistin hakkındaki karar tasarısının kabul edilmesine ilişkin açıklama yaptı. Dışişleri Bakanı Katz, BM Genel Kurulu'nun aldığı kararın "gerçekten uzak olduğu ve terörü teşvikten başka bir işe yaramadığı" iddiasında bulundu. İsrailli Bakan, karara destek vermeyen ülkelere de teşekkür etti. FİLİSTİN'İN ÜYELİK BAŞVURUSU Filistin, 2011'de de BM'ye tam üyelik başvurusu yapmış ancak BMGK'de gereken desteği alamamıştı. Filistin 2012 yılında BM'de "daimi gözlemci statüsü" almıştı. Filistin'in BM Daimi Temsilcisi Riyad Mansur, 2 Nisan'da yaptığı açıklamada, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'e mektup göndererek üyelik başvurularının yeniden ele alınması talebinde bulunmuştu. Guterres de 3 Nisan'da BMGK'ye mektup yazarak Filistin'in talebinin gündeme alınması çağrısı yapmıştı. BMGK ise 8 Nisan'da Filistin'in talebini Yeni Üyelerin Kabulü Komitesi'ne iletmişti. BMGK'ye üyelikle ilgili dönüş yapması gereken Komite, iki toplantının ardından mutabakata varamadığını duyurmuştu. Bunun ardından Cezayir, 18 Nisan'da Filistin'in üyeliği için BMGK'ye karar tasarısı sunmuştu. Karar tasarısı, ABD tarafından veto edilmişti.
4 gün önce
0
Devamını Oku
Eurovision yayını sırasında İsrail’i boykot ettiler
Meclisin yeni döneminde Türk milletvekilleri de görev yapacak
İsrail, Gazze ve Refah'a saldırdı: Çok sayıda ölü var
İsrail'in Gazze ve Refah'a savaş uçakları ve topçu ateşiyle düzenlediği saldırılar sonucu çok sayıda Filistinlinin öldüğü ve yaralandığı bildirildi. Filistin resmi ajansı WAFA'nın haberine göre, İsrail savaş uçakları Gazze'nin doğusunda yer alan Ed-Derec Mahallesi'ndeki El-Eybeki Camii çevresinde bir grup Filistinliyi hedef aldı. Saldırı sonucu 7 Filistinli öldü, çok sayıda kişi de yaralandı. Ölü ve yaralılar Gazze kentindeki El-Ehli Baptist Hastanesine kaldırıldı. İsrail'in Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Nusayrat'ın batısında yer alan Radi ailesine ait evi hedef alması sonucu ölen ve yaralananlar olduğu aktarıldı. İsrail'in Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ın doğusundaki bölgelere topçu ateşi açması sonucu ise Filistinli bir genç öldü. Topçu ateşiyle düzenlenen saldırıda Refah kentinin merkezindeki belediye binası da hedef alınırken, savaş uçakları kentteki Doğu Mezarlığı, Refah Sınır Kapısı civarı ve doğusundaki Es-Selam Mahallesi çevresinde çok sayıda alanı hedef aldı.  İSRAİL: ANLAŞMAYI İHLAL ETMEDİK İsrail Başbakanlık Sözcüsü Ofir Gendelman, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı açıklamada, Refah Sınır Kapısı'nın Filistin tarafının ele geçirilmesi ardından bölgeye yapılan saldırıların "Hamas ortadan kaldırılıncaya ve esirler serbest bırakılıncaya kadar" devam edeceğini belirtti.  İsrail'in, Mısır sınırına yakın bir bölgede saldırılar konusunda hassasiyetin farkında olduğunu öne süren Gendelman, "Bu operasyonun iki ülke arasındaki barış anlaşmasını hiçbir şekilde ihlal etmediğini vurguluyoruz." iddiasında bulundu. İsrail ordusu, yaklaşık 1,5 milyon yerinden edilmiş Filistinlinin sığındığı Refah bölgesine dün kara saldırısı başlatarak Gazze'nin Mısır'a açılan sınır kapısının Filistin tarafını ele geçirdiğini duyurmuştu. Mısır ile Gazze arasındaki Refah Sınır Kapısı'nın Medya Direktörü Vail Ebu Muhsin AA'ya açıklamada, İsrail askeri araçlarının bölgeye ulaşması ile eşzamanlı olarak Refah Sınır Kapısı'nda insani yardım geçişlerinin tamamen durdurulduğunu söylemişti. Refah'ın doğusundaki kara saldırıları devam ederken İsrail ordusu sık sık bölgeye hava saldırıları düzenliyor. Mısır, İsrail'in Refah Sınır Kapısının Filistin tarafını ele geçirmesi ve bölgedeki saldırılarını "en güçlü" biçimde kınadığını duyurmuştu. 1978'de Mısır ile İsrail arasında imzalanan Camp David Anlaşmasının ardından 26 Mart 1979'da Washington'da iki ülke arasında barış anlaşması imzalanmıştı. Anlaşmanın en öne çıkan hükümleri arasında savaş halinin durdurulması, ilişkilerin normalleştirilmesi, İsrailli asker ve sivillerin Sina Yarımadası'ndan tamamen çekilmesi ve bölgenin silahsızlandırılması yer alıyor.
6 gün önce
0
Devamını Oku
Dünyanın en sıcak Nisan ayı yaşandı
Küresel iklim krizi endişe yaratıcı boyuta ulaştı. Avrupa Birliği'nin (AB) iklim değişikliği izleme servisi, dünyanın kayıtlara geçen en sıcak Nisan ayını yaşadığını ve her birinde sıcaklık rekoru kırılan 11 aylık dönemin devam ettiğini açıkladı. Copernicus İklim Değişikliği Servisi (C3S) aylık yayımladığı bültende, Haziran 2023'ten bu yana her ayın, önceki yılların aynı aylarına kıyasla kayıtlardaki en sıcak ay olduğunu belirtti. Nisan ayı da dahil olmak üzere, dünyanın ortalama sıcaklığı 12 aylık bir dönem için dünya tarihinde kaydedilen en yüksek seviyeye yükseldi. Bu sıcaklık, 1850-1900 yıllarında sanayi öncesi dönemde kaydedilen ortalamanın 1.61 santigrat derece üzerinde. Aylar boyunca rekor kıran deniz yüzeyi sıcaklıkları da dahil olmak üzere aşırı sıcaklıkların bir kısmı, bilim insanlarını insan faaliyetlerinin iklim sisteminde bir taşma noktasını tetikleyip tetiklemediğini araştırmaya yönlendirdi. C3S'nin Kıdemli İklim Bilimcisi Julien Nicolas "Birçok bilim insanının iklim sisteminde bir değişim olup olmayacağı sorusunu sorduğunu düşünüyorum" dedi. Fosil yakıtların yakılmasıyla ortaya çıkan sera gazı emisyonlarının iklim değişimine yol açan ana unsur olduğu ifade edilirken son aylarda, Pasifik Okyanusu'nun doğu kısmında su yüzeyinin ısınmasına neden olan doğa olayı El Nino da sıcaklıkları yükseltti. Bilim insanları iklim değişiminin Nisan ayında, Sahel bölgesi boyunca görülen ve binlerce kişinin ölümüyle bağlantılı olabileceği düşünülen sıcak hava dalgası da dahil olmak üzere bazı hava aşırılıklarına yol açtığını doğruladılar.
6 gün önce
0
Devamını Oku
Guterres'ten Refah tepkisi
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, "İsrail'in artan askeri faaliyetlerinden rahatsızlık duyuyorum" diyerek, Refah ve Kerem Ebu Salim sınır kapılarının kapanmasının, insani durumu daha da kötüleştireceğini söyledi. BM binasında basına açıklamalarda bulunan Guterres, İsrail, Filistin ve tüm bölge halkının kaderini belirleyecek bir noktada olunduğuna dikkati çekti. Guterres, İsrail ve Hamas arasında bir anlaşma sağlanmasının, Gazze'deki Filistin halkının ve esirlerin yakınlarının acısını dindirmek için şart olduğunu dile getirdi. Antonio Guterres, Gazze'de barış için haftalardır sürdürülen diplomatik faaliyetlerin sonuç vermemesinin trajik olacağını belirterek, iki tarafa da anlaşma sağlanması için çabalarını artırma çağrısında bulundu. "ANLAŞMA, KAÇIRILMAMASI GEREKEN BİR FIRSAT" Anlaşmanın ateşkes, esirlerin serbest bırakılması ve patlamanın eşiğinde olan bir bölgede istikrar sağlanması için gerekli olduğunun altını çizen Guterres, "Bu bölge ve tüm dünya için kaçırılmaması gereken bir fırsat." dedi. Guterres, buna rağmen gelişmelerin "ters yönde" ilerlediğini vurgulayarak, "İsrail'in Refah'a yönelik artan askeri faaliyetlerinden rahatsızlık duyuyorum." diye konuştu. Refah ve Kerem Ebu Salim sınır kapılarının kapanmasının, insani durumu daha da kötüleştireceğine dikkati çeken Guterres, sınır kapılarının acilen açılmasını talep etti. "REFAH'A KARA SALDIRISI SİYASİ FELAKET VE İNSANİ KABUS OLUR" Guterres, Refah'a yönelik kara saldırısının stratejik bir hata olacağını belirterek, İsrail hükümetine gerginliği durdurma ve diplomatik müzakerelere dahil olma çağrısı yaptı. "Artık yetmedi mi? Yeterince sivil, ölüm ve yıkımdan acı çekmedi mi?" sorularını yönelten Guterres, Refah'a yönelik kapsamlı saldırının insani faciaya yol açacağını, Gazze'de gidecek güvenli hiçbir yerin olmadığını vurguladı. Antonio Guterres, Refah'ın aynı zamanda insani yardım operasyonlarının merkezi de olduğunu anımsatarak, buraya saldırının kıtlık artarken yardım operasyonlarını engelleyeceğini dile getirdi. İsrail'in "dostlarının" bile açık bir şekilde Refah'a kara saldırısına karşı uyardığının altını çizen Guterres, bunun "siyasi bir felaket ve insani kabus" olacağını kaydetti. Guterres, İsrail üzerinde etkisi olan tüm ülkelere nüfuzlarını kullanma çağrısında bulunarak, uluslararası toplumun, ateşkes sağlanması, esirlerin serbest bırakılması ve insani yardımın artırılması bağlamında sorumluluğunun bulunduğunu belirtti. BM Genel Sekreteri Guterres, "Tarafların fırsatı yakalama ve anlaşma sağlama zamanı geldi." diyerek sözlerine son verdi.
1 hafta önce
0
Devamını Oku
Putin'den yemin şov: Hükümet istifa etti
Putin yemin ederek beşinci kez Rusya Devlet Başkanı oldu. Putin'in görevine resmen başlamasının ardından hükümet istifa etti. Vladimir Putin, Kremlin Sarayı'nda düzenlenen törende yemin ederek beşinci kez Rusya Federasyonu Devlet Başkanlığı görevine resmen başladı.  Rusya Devlet Başkanlığı yemin törenine, Federasyon Meclisi, Duma ve Anayasa Mahkemesi üyeleri, basın mensupları ve vatandaşların da aralarında bulunduğu yaklaşık 2 bin 600 davetli katıldı.  Rus televizyon kanallarının canlı yayınla verdiği törende Putin, Rusya Anayasası kitapçığı üzerine elini koyarak yemin etti. Putin, törende yaptığı konuşmada, kendisini tekrar seçen vatandaşlara teşekkür ederek, Rus halkının çıkarlarının ve güvenliğinin kendisi için her şeyden önemli olduğunu vurguladı.  Putin'in yemin ederek yeni Devlet Başkanlığı görevine resmen başlamasının ardından hükümet istifa etti. Rusya Başbakanlığından yapılan açıklamaya göre, Başbakan Mihail Mişustin, Rus Anayasası gereği hükümetin istifasına dair kararnameyi imzaladı.   Putin, yeni hükümetin kurulması için başbakan adayını Rusya Parlamentosunun alt kanadı Duma'da milletvekillerinin onayına sunacak.  6 YIL DAHA İKTİDARDA Birçok ülkeyle iyi ilişki kurma niyetinde olduklarını belirten Putin, şunları kaydetti:  "Rusya'yı güvenilir ve dürüst bir ortak olarak gören tüm ülkelerle iyi ilişkileri güçlendirmeye açık olduk ve açık olacağız. Bu ülkeler, gerçekten de küresel çoğunluğu oluşturuyor. Batılı devletlerle diyalogdan vazgeçmiyoruz. Onlar, ileride de Rusya'nın gelişimini engellemeye, saldırganlık siyasetini sürdürmeye, ülkemiz üzerinde yıllardır durmayan baskıya devam mı edecek, yoksa işbirliği ve barışa giden yolu mu arayacak? Seçim onların."   Yemin töreninin ardından 30 pare top atışı yapıldı. Putin, Rusya Devlet Başkanlığı Alayının geçidini takip etti ve ardından Kremlin'deki Blagoveşçenskiy Katedrali'ndeki geleneksel ayine katıldı.  Rusya'da martta yapılan devlet başkanı seçiminde yüzde 77,49 katılımla oyların yüzde 87,28'ini alan Putin, 6 yıl daha görevde kalacak.
1 hafta önce
0
Devamını Oku
Diğer Haberler Yükleniyor...
© 2006 - 2024 Kosova Haber. Tüm Hakkları Saklıdır..

Designed and Developed by: Dmarketing